Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı’ndan Dr. öğretim üyesi Dilek Yekenkurul, viral hepatitler ve korunma yolları hakkında bilgilendirmede bulundu. Viral hepatitlerin; tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de yaygın olarak görüldüğüne dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Yekenkurul, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserine ilerleyerek önemli oranda hastalık ve mevte neden olabilen, acil müdahale gerekebilen değerli bir halk sıhhati sorunu olduğunu vurguladı. Viral hepatitlerden etkeni hepatit B (HBV) ve hepatit C virüs (HCV) olan hastalıkların, dünyada enfeksiyona bağlı vefat nedenleri ortasında yedinci ve onuncu sırada yer aldığına işaret eden Dr.
Yekenkurul, vefata yol açan kanserler ortasında da HBV’nin, tütünden sonra ikinci sırada olduğunu bildirdi.

“Çocukluk periyodunda enfeksiyon geçirmemiş bireylerin sayısı arttı”

Hepatit A’nın ekseriyetle çocukluk devrinde sıkıntısız geçirilen bir enfeksiyon olduğunu lisana getiren Öğretim Üyesi, “Ancak son vakitlerde çocukluk devrinde enfeksiyon geçirmemiş bireylerin sayısı arttı. Bu yüzden bilhassa 2013 öncesi doğan gençlerin yahut kreş ve bakımevinde çalışanların, kanalizasyon personellerinin, sıhhat çalışanları ve kronik karaciğer hastalığı olanlar üzere riskli bireylerin tarama yaptırması ve analiz sonuçlarına nazaran hastalığı geçirmediyse aşılanması gerekmektedir. Ayrıyeten hijyenik ömür, el yıkama ve besin hijyenine dikkat edilmesi hepatit A’nın bulaşını önlemede önemlidir” dedi.
Hepatit B için çocukluk devrinde evvelce aşılanma yapılmadığını belirten Yekenkurul; “Ancak eski yıllarda rutin aşı programında olmaması sebebiyle 1998 öncesi doğanların aşısı yoktur. Hepatit A ve E üzere yeme-içmeyle bulaşan çeşitleri de olmakla birlikte; asıl tehlike arz eden çeşitleri (B,C,D) cinsel temas, kan yolu, beden sıvısı, aile içi bulaş ve anneden bebeğine bulaş biçimindedir. Hatta anneden bebeğine bulaşırsa çok yüksek oranda kronikleşir” diye ikazda bulundu.

“Kendisinde hastalık olduğunu bilmeyen binlerce kişi var”

Kronik hepatit B, C ve D’nin çoklukla belirtisiz seyrettiği için şu an kendisinde hastalık olduğunu bilmeyen binlerce kişi olduğuna işaret eden Yekenkurul, “Bu yüzden teşhis çoklukla rastlantısal koyulur ve maalesef bu hastaların bir kısmı siroz olduktan sonra teşhis almaktadır. Günümüzde hepatit B, C ve D’nin tesirli tedavileri mevcuttur” dedi.
Viral hepatitlerin denetim altına alınabilir, baskılanabilir ve korunulabilir hastalıklar olduğunu vurgulayan Dr. Yekenkurul, açıklamasını “Yeter ki bu hastalıkların farkına varalım ve geç kalmayalım. Hepatitler sessizdir, siz sessiz kalmayın” halinde tamamladı.